9 Mart 2010 Salı

Malûm'un Beyanı


Kirpiklerime asılan şelale

Akmasın diye tutmak isterken

Gülkurusu akşamlara firar eder

Geç kalınca sevmeler ne zormuş meğer

Zaman hızla akıp gidiyor biz düşünürken...




İstendiğinde sığdırır dünyaları

İstemezse almaz bir damlayı

Bile bile ısrar etmenin ne anlamı var

Öylesine coşkulu ölesiye inanmışlık

Düşlere düştü sevgi yağmurlarında ıslanmışlık...




Usanmışlıktan değil şikâyetim

Hani bekliyor ya insan

Bir harf, bir kelime, bir cümle

Her dönemeçte savrulurken bakışlar

Uzaktan gelecek yolcunun özlemiyle…




Sevmek, vazgeçememekmiş meğer

Farketmesen de, kendiliğinden gelir ayan’ı

Gidenin yerine bir yenisini almıyor yürek

Anlayacağın son söz; malûm’un beyanı…


Hatice AK

7 Mart 2010 Pazar

AYAZ


Güneş batmak üzereydi

Posta henüz ulaşmışken köye

Daha yürünecek yol vardı ya

Her şey ne kadar keyifliydi

Sen olunca sonunda…


Alı alına, mor’u moruna karışmıştı karşı tepelerin

Bizimse sırtımızdaki en ağırıydı yüklenebileceklerimizin

Sözün kısası, kış günüydü o ormanı en son gördüğüm

Alevler yutmadan önce yeşilken nazlı salkım söğüdüm…



Mersin ağaçlarına yaslanıp fotoğraf çektirmiştik

Yarı bozuk çok eski bir makineyle hatıra kalsın diye

Hiç hesapta yoktu tükeneceğimiz birer birer mazide

Yerlerinde kararmış bir kaç dal parçası kalan çalıların bile...


Giderken ayak mı sürüdün be Baba,

Yandı yok oldu, bütün ağaçların koskoca köy bile

Bir bilsen baba, bir anlatabilsem hasretimi

Hava ayaz mı ayaz, sensizlik donmaktan bin beter

Her babasız kalanı, hava böyle üşütür mü Baba...


Hatice AK

10.02.2010

6 Mart 2010 Cumartesi

AKŞAMÜSTÜ ŞİİRLERİM-6 (Vasiyet)



ay ışığını al bu gece koynuna

uyut göğsünde sevgili, öpe koklaya

tut ki öldüm, bekleme beni

dönüşüm yokmuş gibi, bir daha geri...




vasiyetimdir sevgili, tek bir karanfil,

tek bir karanfil getirsen yeter,

bilmediğim karanfil kokuna tutkunundum

habersizdim, vuslatın hiç gelmeyeceğinden...




zaman arsız, hırsız ve acımasız

her gün çalmakta ömürden

sev sevebildiğin kadar sevgili üşütme yüreğini,

düşünme arkanda kalanları aldırma;

hiç bir sevdalı ölmez kederinden...



Hatice AK

06.02.2010

BAŞKA NASIL ANLATILIR BİLMEM Kİ


Gülümsemedir esir alan yüzümü

Bir goncadır kıyamadığım koklamaya

Saçlarıma düşen kar tanesi mesela

Kayıp gitmesinden korktuğum…



Bir çağlayandır örneğin

Sesinde huzur bulduğum

Topraktır, sinesinde uzanıp durduğum

Ateştir kimi zaman, sıcağında kavrulduğum…



Neye benzetsem, nasıl söylesem

Hani çok üşümüşüm de sığınmışım gibi kollarına

Sarmıştır ya bütün varlığıyla bağrına

Bir çiçeği koklarken duyumsadıklarım…




Çokluğu azaptır çoğu zaman da, yokluğu felaketim olur,

Bazen ana kucağı gibidir şefkatiyle uyutur

Yani bu sevgi denen şey neyin nesi.?

Başka nasıl anlatılır bilmem ki…


Hatice AK

02.02.2010

EY SEVDİĞİM



Yine şu dilimin çözüldü bağı

Sen sesime ses verince bilesin

Şeker ile şerbet bal oldu ağı

Sen sesime ses verince bilesin




Ne zaman üzülsem bana güç verdin

Unuttum hepsini tasanın derdin

Kötüden sakındın kol-kanat gerdin

Huzuru dalında buldum bilesin




Özlemeden geçmez oldu bir günüm

Evvelim sen oldun bugünüm dünüm

Baharım yazımsın, sesimde ün’üm

Her anımda tek sen varsın bilesin



Sevgime sevginle karşılık verdin

Ne kaygı bıraktın ne keder verdin

Yüreğine koydun canınca sevdin

Canımdan da öte cansın bilesin


30.01.2010


Hatice AK