7 Mart 2010 Pazar

AYAZ


Güneş batmak üzereydi

Posta henüz ulaşmışken köye

Daha yürünecek yol vardı ya

Her şey ne kadar keyifliydi

Sen olunca sonunda…


Alı alına, mor’u moruna karışmıştı karşı tepelerin

Bizimse sırtımızdaki en ağırıydı yüklenebileceklerimizin

Sözün kısası, kış günüydü o ormanı en son gördüğüm

Alevler yutmadan önce yeşilken nazlı salkım söğüdüm…



Mersin ağaçlarına yaslanıp fotoğraf çektirmiştik

Yarı bozuk çok eski bir makineyle hatıra kalsın diye

Hiç hesapta yoktu tükeneceğimiz birer birer mazide

Yerlerinde kararmış bir kaç dal parçası kalan çalıların bile...


Giderken ayak mı sürüdün be Baba,

Yandı yok oldu, bütün ağaçların koskoca köy bile

Bir bilsen baba, bir anlatabilsem hasretimi

Hava ayaz mı ayaz, sensizlik donmaktan bin beter

Her babasız kalanı, hava böyle üşütür mü Baba...


Hatice AK

10.02.2010

Hiç yorum yok: